THE HUMAN PROJECTILE

Kırıkkale’den gelen bu 1998 model XV535, atölyede en çok vakit geçiren araçlardan biri olarak aklımızda yer etti. Başından beri, eski bir XV 535’e çok büyük kapsamlı bir custom yapmanın getireceği ticari risklerin farkındaydık. Öte yandan bu, kendi tarzımızı yansıtmanın ve West Riders Custom ismini tanıtmanın kaçırılmayacak fırsatlarından biriydi.Kendi içimizde zorlu bir karar süreci yaşadık. Müşterimiz Nazmi’nin de yoğun isteği ile projeyi almaya karar verdik.

 “Motosikleti yapmaya başladığımızda işlerin bu kadar ters gidebileceğini asla tahmin edemezdik.”

Custom sürecine, şasinin kuyruk kısmını kesip yeniden düzenleyerek başladık. Ardından 19”lik stok ön jant çemberi ve telleri sökülerek, 21” çember ile değiştirildi ve uygun teller takılıp akort ayarı yapıldı. Arka jantın da sökülüp kaplanmasının ardından yeni lastiklerini taktık. Arka kısımda 150 taban bir lastik tercih ettik. 

Tamamen el yapımı olan arka çamurluk ve ön çamurluk eklendi. Arka çamurluğun içerisine stop lambasını ve sinyalleri gizledik. Tüm elektrik sistemini, modern led sistemle değiştirip kumanda panellerini yeniledik. Bu motosiklete özel “fıstık” benzin deposu imal ettik. Paslanmaz çelikten egzozlar, alüminyumdan egzoz kapakları ve özel tasarım susturucular yaparak motosiklete yepyeni bir kimlik kazandırdık.

XV 535 model motosikletin şasisinin ince ve çok uzun yapıda olması sele tasarımı ve estetik uyumu konusunda bizi en çok zorlayan noktalardan biriydi. Sele üzerine uzun süre düşündükten sonra üretime geçebildik ve bir 535’e en çok yakışacak imalatlardan birini yaptık.

Motosikletin teması belliydi: The Human Projectile. Bu isim, ilk olarak 1877 yılında ortaya çıktı. Bir topun içerisine giren kişinin tıpkı top mermisi gibi fırlatıldığı sirk numarasının adıydı.Elbette motosikletin de “insan roketi” temasına uygun olarak “fırlamaya hazır” olması gerekiyordu. Üstelik motosikletin üzerine işlenecek logosu dahi önceden hazırdı.

Projeye şasiyi keserek başladık. Yeni yaptığımız şasinin kuyruk kısmına sinyalli bir stop lambası gömdük. 

Alüminyumdan gagayı, çamurlukları ve yan kapakları ürettik. Seleyi sökmeye yarayan orijinal kilidi yan kapağa gömerek, motorun kendi anahtarıyla sökülebilen bir sele yaptık.

Proje şekillenmeye başladığında sıra motor bloğuna geldi. Blok sökülüp rektifiye edildi, statik boya ile boyandı. Tüm oring ve contaları yenilendi. Motor üzerindeki istisnasız her parça sorunluydu ve cıvatalar bile çok zor sökülüyor ya da sökerken kırılıyordu.

Custom XV 535, atölyeye geldiği zamandan itibaren onlarca projeye ve boya işine tanıklık etti. Tüm ekibin askerlik görevini gidip gelmesini ve büyük İzmir depremini gördü. Custom işlemi bir yıl sürdü. Sürecin sonunda bambaşka bir kimliğe bürünmüştü, böyle de olmak zorundaydı zira motosikletin değişmeyen, iki kez elden geçmeyen hiçbir parçası kalmadı.

En zorlu ve vakit kaybettiren anlardan biri, arka beşiğin statik boyaya gönderilmek için sökülmesi işlemi oldu. Arkda beşik cıvatası zamanla pas ve bakımsızlıktan yuvasına kaynamıştı ve sökmek imkansızlaşmıştı. Sadece arka beşiğin sökülüp boyanması 4 haftaya mal oldu. İşin sonunda tüm cıvataları ve burçları sıfırdan üretildi.

Motosikletin ilk test sürüşlerinin ardından sıra boya işlemindeydi. Nazmi’nin isteği üzerine parlak simli bir boya uygulaması yaptık. Olabildiğince ruhsat rengine sadık kalmaya çalışarak devam ettiğimiz boya işini, geleneksel fırça dokunuşlarıyla noktaladık. Bolca zaman ve alın teri sonucunda tamamladığımız XV 535, bitti. Bu, hiçbir benzerini görmediğimiz bir Virago 535 idi. Bu motosiklet de üzerindeki tonlarca emeğin meyvesi olarak Motobike İstanbul 2022 fuar alanında yerini aldı.