THE HUMAN PROJECTILE

İthal bir custom kit ile birlikte atölyemize gelen bu MT-25’e kiti uygulamak istemedik çünkü kalitesi konusunda şüphelerimiz vardı ve projelerimiz için özgün parçalar tasarlayıp üretmeyi tercih ediyorduk. Haliyle motosikletin sahibine yeni bir fikirle gittik ve gönderdiği custom kitinden yola çıkarak, farklı bir proje yapmaya karar verdik. MT-25’in stok deposuna dokunmayacak ve deponun keskin hatlarını vurgulayacak bir tasarım yapacaktık. 

Motosikletin teması belliydi: The Human Projectile. Bu isim, ilk olarak 1877 yılında ortaya çıktı. Bir topun içerisine giren kişinin tıpkı top mermisi gibi fırlatıldığı sirk numarasının adıydı.Elbette motosikletin de “insan roketi” temasına uygun olarak “fırlamaya hazır” olması gerekiyordu. Üstelik motosikletin üzerine işlenecek logosu dahi önceden hazırdı.

Projeye şasiyi keserek başladık. Yeni yaptığımız şasinin kuyruk kısmına sinyalli bir stop lambası gömdük. Alüminyumdan gagayı, çamurlukları ve yan kapakları ürettik. Seleyi sökmeye yarayan orijinal kilidi yan kapağa gömerek, motorun kendi anahtarıyla sökülebilen bir sele yaptık.

Henüz projenin başlarındayken üretimde önemli bir rolü olan Fırat, askerlik görevi için şehirden ayrıldı. 

Bir de pandeminin getirdiği kapanma dönemiyle de üretim faaliyetlerimiz yavaşlayacak gibi duruyordu. Çamurluk ayakları gibi, lazer kesimde ve CNC de üretilmesi gereken parçalar vardı fakat yasaklar olduğundan bu imkansızdı. Biz de mecburen atölyenin içine kapanıp bu parçaları elde keserek ve ince ince işleyerek ürettik.

Boya aşamasında, mevcut depo ve ürettiğimiz parçaların arasındaki akıcılığı yakalamak için tüm parçaların üzerinden geçen bir çizgiyle motoru ikiye böldük. Proje ile birlikte hazır gelen logoyu ve motora özel hazırlanan yazı tasarımını, geleneksel fırça boyaması yöntemiyle sağ yan kapağa çizdik. Sol kapakta ise hava kanalları açarak, asimetrik bir uygulama yapmay tercih ettik.

Bu projemizi de Motobike İstanbul 2022 fuarında görücüye çıkardık.